Yandan çarklı, kömürlü bir Şirket-i Hayriye vapuru yalıların kayıkhanelerine denizi taşıra taşıra, düdüğü boğazın yamaçlarında yankılanarak, dumanı gökyüzünde güzergahının izini bırakarak yanaştığında, yamaçlardaki bostanların mahsulleri, bademi, zerzevatı küfelerle hamalların sırtında iskeleye çoktan indirilmiştir.
Ya da Üsküdar’dan beri arnavutkaldırımlı yolda Amerikan dolmuşlarıyla yalıların arkasından, dere tepe düz giderek az gidilen uz gidilen bir köy. Anadolu yakasının denize açılan penceresi. Balıkçıların dalyana yüklenmiş balığını toplamak için sabahın fecrinde vira bismillah dediği, güneş tepeye ulaşmadan geri döndüğü yer. Günlük nasibini hale indirip, tezgaha gönderip, çınarın gölgesinde ağını tamir edip tatlı bir serinlikte dinlendiği köy. Gemilerin çapalarının imal edildiği için adını çengellerden alan, Üsküdar’dan sonra Boğaziçi’nin en kalabalık köyü.
Fatih Sultan, henüz İstanbul’u açıp gülzar kılmadan çok evvel filiz veren bir tohumun 8 asır boyunca gölgesiyle bir koca şehri, milyonlarca insanı misafir ettiği ve hâlâ devam ettiği bir masala sahip Çengelköy. Şehir değiştikçe ihtiyaçları da değişir. Bir çınarın altına kurulan balıkçı kahvesi, zamanla edebi sohbetlerin yapıldığı, çayın memleket meselelerini kaynattığı, nice meşhurların, nice aydın insanın huzur aradığı, kafa dinlediği, kitap okuduğu, meclisler kurduğu bir sosyal muhite dönüştü. Süper Baba’yla sıcak ve candan mahallelinin hikayesiyle içinde denizle balıklar, içinde İstanbul olan bir masal yıllarca ekranlara yansıdı.
90lardan sonra bugünkü halini alan Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi sadece geçmişin hatırasını taşımakla kalmadı. Komşusunun iş yapmasını da önceleyen esnaf kültürünü de devam ettiriyor. Tarihi Çınaraltı’nın misafirleri -evet müşterileri değil misafirleri- dışarıdan aldıkları yiyeceklerle buraya gelebiliyor. Sadece şehrin sakinlerinin değil, yerli ve yabancı turistlerin de şehrimize geldiklerinde uğrak yerlerinden. Hizmet odaklı yaklaşımlarında tütün mamülleri kullanmayanların sadece kapalı alana sıkıştığı bir yaklaşımı tercih etmedi. Mekanının en güzel köşesi dumansız hava sahası olarak kullanılıyor.
Sabah 6’da Şehir Hatlarının Boğaz seferleriyle Avrupa yakasındaki işine gideceklerin günün ilk çayını içtiği, gündüz mahalleli ve İstanbullunun huzur bulduğu, akşam iş dönüşü eş dostla meclislerin kurulduğu bu masalı 24 saat devam ettirmek için buradayız. İstanbul’un denize açılan penceresi Çengelköy hepimizin..